Yanlış Öğretilen Tarih: Eski Türk Tarihi

“Tarih Türklerle başlıyor, kağıdı Türkler buldu, Türklerin kökeni 16000 yıl öncesine gidiyor, Latin Alfabesinin temelinde Türkler yatıyor.” şeklinde birileri ısrarla konuşsa nasıl düşünürdünüz? ( Yazının devamında görseller ve detaylar mevcut )

Bütün öğrenilenin aksine bu açıklamalar tatlı bir şok olurdu herhalde. Bu iddiaların sahibi neredeyse tüm yaşamını bu araştırmalara vermiş bulunan Kazım MIRŞAN!

Açıklama bugüne kadar kabul edilmiş bir dizi tarih bilgisini toprağa gömerek yepyeni bir çığır açabilir.
( Yazının devamında görseller ve anlatımlar mevcut )

Uygarlığın temelinde “yazı”‘nın olduğu bir gerçek. Bugüne kadar bilinen ilk yazının Sümerler tarafından bulunduğu şeklindeydi. Oysa isler Kazım Mirşan’ın bulgularıyla tümüyle değişecek gibi…

Bir başka çok ilginç konu ise Avrupa uygarlığını kuranların Etrüskler olduğunu batılıların uzun süreden beri kabul etmiş olması gerçeği. Zira bu yeni tez Etrüsklerin Ön-Türkler olduğunu kanıtlarıyla belgelemeye çalışıyor.

Benzeri iddiaların bir başka sahibi ise Haluk TARCAN, diyor ki:
“Latin Alfabesinin temelinde Ön Türkçe vardır, dolaysıyla evrensel uygarlığın kökeninde Türkler vardır.”
Türklerin Anadolu’ya ilk geliş tarihini 1071 olarak biliyoruz ancak TARCAN diyor ki;
“Türklerin Anadolu’daki geçmişi en azından 16 bin yıl, başka bir teoriye göre en azından 10 bin yıl geriye gidiyor Türklerin varlığı”.

Bu savları ortaya atan Kazım MIRŞAN ve Haluk TARCAN, batili tarihçilerin birçok saptamalarının yanlış ve eksik olduğunu ısrarla vurgulayarak Türk dilinin 2 grup, 8 dal ve 41 lehçeden oluştuğunun ve bunların tümünü bilmeyen hiçbir bilim adamının yaptığı tarihi inceleme ve araştırmaların doğru sonuç veremeyeceği seklinde.

Osmanlıca, halen kullandığımız ve konuştuğumuz Anadolu lehçesi kökünden uzak ve Arap/Acem etkisi altındadır. Dolayısıyla bu Türkçe ile yapılan araştırmalar sonuç vermeyecektir tarzı saptamalar da var, ayrıca Kazım MIRŞAN 10 ayrı Türk lehçesini mükemmel bilen, Kazak kökenli bir Türk…

MIRŞAN ’ın araştırma ve bulgularını en azından ciddiye alarak araştırmak gerekiyor ancak bugüne dek başta Üniversiteler olmak üzere ilgili kurumlar olayı geçiştirmeyi yeğlemişler Mirşan’a göre.

MIRŞAN’a en büyük desteği veren Haluk TARCAN’in bir başka savı da şu:
“Batı’nın dili kendine ait değildir, dili dışarıdan gelmiştir” “Hint-Avrupa dili olarak dışarıdan gelmiştir, ancak bunun da kökeni tam belli değildir!
İkinci bir saptama ise Batı’nın hiçbir zaman bir din yapıcısı olamamasıdır. Dini de Mezopotamya’dan gelmiştir, yani Hıristiyanlık dışarıdan gelmiştir Avrupa’ya.

Kayı Damgası

Kayı Damgası

Üçüncü Sav: Yazı da Avrupa’nın kendine ait değildir. Yazısının da Finike’den geldiği varsayılır oysa yazısı da direkt olarak Orta Asya’dan yani Ön Türklerden gelmiştir Avrupa’nın. Özetle Avrupa’nın yazısı, dini ve dili de kendine ait değildir hatta böyle bir kökene de sahip değildir, Avrupa. Fakat Avrupa Rönesans’la birlikte büyük atılım yaparak keşifler, icatlar yapmış ve oldukça ileriye gittiği de bir başka tarihi gerçek.

Ancak kendi kökenini arayan Avrupa 1780 yılında Etrüsk Yazıtlarını bulunca “bizim kökenimiz bulundu” deyip büyük sevinç yasar. Etrüskçe’yi batılılar hiçbir zaman okuyamadılar. Zira Etrüsk Yazıtlarında Yunan uygarlığını bulacağını uman Bati Ön-Türkleri bulunca konuyu “hasıraltı” etmeyi yeğlemiştir.

Bunu yaparken yazıtlardaki yazılar için “bilinmeyen bir irkin okunamayan yazısı” demeyi de ihmal etmedi Avrupalı Bilim Adamları. Yunanca bilindiği gibi sadece 2700 yıl öncesine ait bir dildir.

Avrupa’nın tarihi çok genç! Fransa 1500 yılından beri tarih sahnelerinde, tarihleri 501 yılında başlar ki Atilla 452 yılında ölmüştür.

admin