Carl Sagan: Hepimiz Yıldız Tozuyuz
DNA’mızdaki karbon, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, içtiğimiz sudaki oksijen kendi içine çökmüş bir yıldızda yapılmıştır.
Bu da bizi yıldız tozu yapar.” – Carl Sagan
Dünyadan, çıplak gözle, yaklaşık 6 bin yıldız görülebilir; ama evrendeki her bir galakside, her boyuttan, 100 milyar ila 1 trilyon yıldız bulunur. Yıldızlardaki hidrojen atomlarının çekirdekleri çarpışıp kaynaşarak (termonükleer tepkimeler) sonucu önce helyuma, süreç ilerledikçe de giderek daha ağır elementlerin çekirdeklerine dönüşürler. Enerjisi biten büyük yıldızlar, süpernova denen şiddetli patlamalar ile ömürlerini tamamlarlar ve bu patlama ile yıldızları oluşturan maddelerin bir kısmı uzaya toz olarak saçılır. Sonraki kuşak yıldızlarlar ve onların çevresinde dolanan gezegenler (ki bizim dünyamız da buna dâhildir) süpernovaların ağır elementlerce zenginleşmiş küllerinden doğarlar. Koruyucu uzay tozunun oluşturduğu devasa bir rahmin içinde yaratılmış olan Güneş’imiz ise orta büyüklükte bir yıldızdır. Ölen her yıldız, galaksimize toz yağdırmaya devam etmektedir ve uzay tozlarının yağışı altında kalan dünyamız her gün biraz daha şişmanlamaktadır*. Dolayısıyla cismanî varlığımızın da kökeni, Güneş ve Dünya’mız gibi, kozmik tozdur ve ünlü gökbilimci Carl Sagan “Hepimiz yıldız tozuyuz!” diyerek bu gerçeğin altını çizmek istemiştir.